İnsanlarla tanışmak, uyumlu dostça bir iletişim başlatmak çoğu zaman gerginliğe, tedirginliğe yol açar. Bazen de karşımızdaki kişiyi rahatsız etmekten ya da kendimizi doğru ifade edememekten çekindiğimiz için uzak durmayı tercih ederiz. Oysa ki tatmin edici bir sosyal yaşam için uyumlu ilişkiler kurmak çok önemlidir. Bu yüzden dostça bir iletişimin nasıl başlayacağı konusunda birçoğumuzun net bir fikri yoktur.

Ne söylemeli, nasıl söylemeli, iyi bir izlenim yaratmak için nasıl davranmalı?

FBI davranış analizi programının eski başkanı Robin Dreeke, konu ile ilgili kitabında (It’s Not All About “Me”: The Top Ten Techniques for Building Quick Rapport with Anyone) güvene dayalı dostça ilişkiler kurmanın 10 temel yolunu şöyle özetler:

1) Yapay zaman birimleri oluşturun.

Kimse yeni tanıştığı biri ile sohbet kapanına sıkışmış hissetmekten hoşlanmaz. Robin, konuşmaya “Geçiyordum ama size bir şey sormak için durdum.” vb. bir ifade ile başlamanın, sohbet sınırlarını belirleyerek, tarafları rahatlatacağını belirtir. Belirsizliğin verdiği rahatsızlık hissi bu sayede bertaraf edilir. Böylece dostane bir iletişimin başlamasını ve gelişmesini önleyebilecek ilk tehlikeli engel aşılmış olur.

2) Vücut dilinizin karşı tarafla uyum içinde olduğundan emin olun.

Hem konuşmanızın hem de vücut dilinizin tehdit edici olmadığından emin olmak önemlidir. Dale Carnegie’nin de öğütlediği gibi gülümsemek, en güçlü sözsüz iletişim tekniğidir.

3) Yavaş konuşun.

Hızlı konuşmak, genellikle gerginlik ve sinirlilik olarak algılanır. Yavaş ve net konuşanlar, hızlı konuşanlardan daha olumlu bir intiba bırakırlar.

4) Yardım isteyin.

İnsanlar biyolojik olarak yardım taleplerini karşılamak için koşullandırılmıştır. Genelikle basit, sınırlı bir süreyi aşmayacak ve tehdit içermeyen küçük bir yardım ricasını olumlu bir şekilde yanıtlama eğilimi taşırız. Yardım etmek ve yardım almak sempati duygusunun ortaya çıkmasını sağlar.

5) Egonuzu askıya alın.

İnsanların yanlışlarını bulmaktan ve onlara üstünlük taslamaktan kaçının! İki insan konuşmaya başladığında genellikle dinleyen kişi, konuşanın susması ve konuşma sırasının kendisine gelmesi için sabırsızlanır. Konuşma sırası kendisine geldiğindeyse daha ilginç olan kendi hikayesini anlatmaya başlar. Bu sıcak ve uyumlu bir iletişimin önündeki bir diğer engeldir. Karşınızdakini dinlemeye özen gösterin, unutmayın mutlaka hikayenizi anlatmanız gerekmez.

6) İletişimde olduğunuz kişiyi onaylayın.

Bunu yapmanın en basit yolu karşınızdaki kişiyi dinlemektir. Ego, iletişimde proaktif olma duygusunu besler. Biri bir şey anlattığında onaylamak için bile olsa konuşan kişinin sözünü kesmeyin sadece gerçek anlamda dinlemek en olumlu sonucu almanızı sağlar.

7) Neden? Nasıl? Ne zaman? diye sorun.

Sohbeti geliştirmenin anahtarı, açık uçlu soru sormaktır. Açık uçlu sorular evet/hayır ile cevaplanamayacak sorulardır.

8) Quid Pro Quo-Karşılık verin.

Konuşmaktan hoşlanmayan içine kapanık ya da çok fazla konuştuğuna kanaat getirip susma eğilimi gösteren insanlarla olan iletişiminizde yapabileceğiniz en iyi şey “Quid Pro Quo” (karşılık verme) ilkesini uygulamaktır.  Bu durumda kendinizle ilgili biraz bilgi vermek iletişim tıkanıklığını giderir.

9) Kompliman yapın.

İnsan doğasında karşılık vermek temel bir eğilimdir. İnsanlara egonuzu askıya alarak bir şeyler sunduğunuzda, doğal olarak onlar da aynısını yaparlar. İlişkilerde uyumun sağlanması, iletişimin güçlenmesi için en kolay uygulanan tekniklerden biri karşı tarafa bir şeyler sunmaktır. Hediye vermek, takdir belirten ifadeler kullanmak ve bir konuda yardımcı olmaya istekli olduğunu göstermek pozitif duyguların gelişmesini sağlar.

10) Beklentilerinizi kontrol edin.

Beklentilerin doğru yönetilmemesi; hayal kırıklığı, kızgınlık ve öfke duygularına yol açar. Hayal kırıklığı dostça ilişkilerin dinamitidir. Soğukkanlı davranın, karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarına odaklanın ve beklentilerinizin artmasına izin vermeyin. Beklentileri yükseltmemek hayal kırıklığına uğrama riskini azaltır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar