Fleksitaryen beslenme adı verilen yeni bir akım giderek yaygınlaşıyor. Terim esnek anlamına gelen fleksi ve vejetaryen kelimelerinin birleştirilmesi ile türetilmiş. Bu nedenle fleksitaryenlere, esnek vejetaryenler de deniliyor. Esnek vejetaryenler daha çok vejetaryen besleniyor ama duruma göre et de yiyebiliyorlar.
Bu akımın popüler hale gelmesinin esas nedeni vejeteryan ve vegan yaşam stilini tam olarak benimsemek istemediği halde et tüketmeyi bazı bakımlardan rahatsız edici bulan insan sayısındaki artış olmuştur. Ancak bu grubun içinde vejeteryan ve vegan beslenmeyi benimsemiş olmasına rağmen yeniden beslenme programına et sokmaya karar vermiş insanlar da vardır. Kısaca ifade etmek gerekirse fleksitaryen beslenme, çoğunlukla vejetaryen beslenip nadiren et tüketmektir. Bu beslenme modelinde kişi ne kadar sık et yiyeceğine kendisi karar verir.
İnsanlar niçin daha az et yemeye çalışıyor?
Fleksitaryen beslenmenin motive edici unsurları kişiden kişiye değişmekle birlikte üç temel motivasyon unsurundan söz edebiliriz: İnsan sağlığı, hayvanların refahı ve çevrenin korunması.
Sağlık
Protein insan sağlığı için gerekli bir besin türüdür ancak özellikle kırmızı ette çok fazla yağ bulunur. Yağ tüketimi fazla kilolara ve kalp sağlığının olumsuz etkilenmesine yol açar. Ayrıca işlenmiş etlerdeki kimyasallar, kardiyovasküler hastalıklara ve kanser gelişimine daha meyilli hale gelmemize neden olabilir. Bununla birlikte hayvancılıkta kullanılan antibiyotikler, insanların antibiyotik direncini artırmaktadır. Antibiyotik direncinin artması bazı hastalıkların tedavisinin zorlaşacağı anlamına geldiği için sağlığımıza yönelik çok ciddi bir tehdittir.
Hayvanların refahı ve sağlığı
Daha az et tüketimi daha kaliteli et tüketmemize olanak verir. Bu da hayvanların daha iyi koşullarda yaşamaları anlamına gelir. Çünkü kaliteli et elde edebilmek için hayvanların daha doğal bir ortamda yaşamaları gereklidir.
Çevre
Hayvancılığın aşırı bir şekilde artması, Amazon Yağmur Ormanları’nın tahrip olmasına ve aşırı karbondioksit salınımına neden olarak gezegenimizin geleceğini tehdit etmektedir. Daha az et tüketerek, çevre kirliğinin azalmasına katkıda bulunmuş oluruz.