Bir an önce akşam olsa da eve gidip yatsam diye sayıkladığınız uzun bir günün sonunda, tam hayalleriniz gerçek olacakken uykunuz kaçıp, kendinizi son derece enerjik hissettiğiniz olur mu? Göz kapaklarını açık tutmak için inanılmaz bir çaba harcadıktan kısa bir süre sonra aniden canlı ve dinç hissetmek anlaşılması zor, sinir bozucu ve birçoğumuzun sıklıkla başına gelen bir durumdur. Hatta bu sinir bozucu durum, kronik hale gelerek kişinin sosyal ilişkilerinden profesyonel yaşamına hatta sağlığına zarar verecek boyuta ulaşabilir.

Peki ama bu neden oluyor? Nasıl oluyor da durduk yerde enerji durumumuz böylesine değişebiliyor?

Bu garip duruma uyku döngümüz daha spesifik olarak söylemek gerekirse sirkadiyen ritmimiz yol açar.

Sirkadiyen Ritim Nedir?

Sirkadiyen ritim, vücudumuzun tuttuğu yaklaşık 24 saatlik döngüdür. Bu döngü boyunca vücudumuzun ve zihnimizin uyanık ve tetikte olduğu zamanları, dinlediği ve uyuduğu zamanlar takip eder. Her sabah alışık olduğumuz saatte, enerjik bir şekilde uyanmamızı sirkadiyen ritmimize borçluyuz.

Hipotalmus, bazı nörotransmitterlerin ve kimyasalların salınımıyla vücudumuzu yatıştırma ve uyandırma işini kontrol eder. Örneğin melatonin günün sonuna doğru salınarak, vücudumuzun ve zihnimizin rahatlamasını sağlar. Melatonin salınımı, güneşin batması gibi dış çevreden gelen uyarıcılarla tetiklenir. Sirkadiyen ritmimizin belirlenmesinde temel uyarıcı aydınlık ve karanlıktır.

Uyku alışkanlıklarınıza özen gösterirsek genellikle sirkadiyen ritmimizde herhangi bir sorun ortaya çıkmaz. Sirkadiyen ritmin bozulması; uykumuzun bölünmesi, gece geç saatlere kadar uyanık kalma ve takip eden günde öğlen uykusu ile uykusuzluğu telafi etmeye çalışma gibi durumlarda artış gösterir. Vücudumuz enerji seviyesini düzenlemek için çaba harcar ancak düzenin öngörülmez bir şekilde bozulması bunu engeller. Bu ritim insana özgü de değildir. Hemen hemen bütün hayvanlarda ve organizmalarda bir şekilde bulunur. Sirkadiyen ritim vücudumuzun karmaşık molekül ağları, hormonları vb. oluşur. Uyarıcılar ve reseptörler düzgün çalıştığında, uyku döngümüz normal olur. Yani sabah uyandığımızda dinç ve uyanık; akşama doğru yorgun ve uykulu hissederiz. Ancak uyarıcılarda ve reseptörlerde bir sorun ortaya çıktığında metabolik verimlilik, stres hormonu seviyesi ve uyku düzeni önemli ölçüde etkilenir.

Sirkadiyen ritmin bozulması, kronik halsizlik, obezite, depresyon, diyabet ve pek çok kronik hastalığa karşı duyarlılığımızı artırır. Sirkadiyen ritmin bozulmasının pek çok sebebi olabilir. Bu sorunuz kronik bir hal aldıysa doktora giderek sorunun neden kaynaklandığını keşfedip, gerekli önlemleri almalısınız. Doktora gitmeden önce bunlar neler olabilir diye merak ediyorsanız, işte sikadiyen ritmi olumsuz etkilen en yaygın faktörler:

Adrenal Bozukluklar

Aniden büyük bir enerjiye ihtiyaç duyduğumuz zaman enerji seviyemizi yükselmesi için böbrek üstü bezlerimizden adrenalin ve kortizol salgılanır. Bu bezler, aynı zamanda vücudumuzdaki stres hormonunun düzenlenmesinden sorumludur. Ancak çok uzun bir süre stres devam edecek olursa adrenal yorgunluk denen durum ortaya çıkar.

Böbrek üstü bezleri sürekli salınan uyarıcı kimyasalları kontrol edemez hale gelir. Bu da huzursuzluk ve kafa karışıklığına yol açar. Adrenal yorgunluğunu önlemenin en iyi yolu, yaşam şeklini ve yaşamı algılayış şeklini (yani zihniyeti) değiştirmektir. Sürekli olarak aşırı stres yüklenmek vücudun enerji ritminin bozulmasına uyku ve uyanıklık düzeninin alt üst olmasına yol açar.

Kötü Uyku Alışkanlıkları

Sirkadiyen ritmimizin sekteye uğramaması için yaşam stilimizin genel bir düzeni olmalıdır. Yatağa girme ve yataktan çıkma saatlerinin sürekli değişmesi, yatakta televizyon izlemek, uyku saatinde yemek yemek, aşırı kafein ve nikotin gibi uyarıcılar almak, uyku düzenine müdahale edebilmek için ilaç ya da alkol gibi maddelere baş vurmak kuşkusuz uyku düzenimizi bozacak ve yeniden düzenin sağlanabilmesi için bilinçli bir çaba gerekecektir.

Uyku Bozuklukları

Gün içinde yorgun, bitkin ve uykulu ancak geceleri capcanlı hissetmeye yol açabilecek çok sayıda uyku bozukluğu vardır. En sık karşılaşılan uyku bozuklukları; uyku apnesi, narkolepsi (uyku hastalığı), huzursuz bacak sendromu, uyur gezerlik ve REM uykusu davranış bozukluğudur. Uyku bozukluklarının tedavi edilmemesi sirkadiyen ritmin kendiliğinden kurulmasını engeller. Bu da başka birçok sorunu beraberinde getirir.

Zihinsel ve Fiziksel Enerji Dengesizliği

Gün boyunca yorgun ama geceleri cin gibi hissetmekle ilgili en ilginç açıklamalardan biri, bu duruma fiziksel ve bedensel yorgunluk arasındaki dengesizliğin sebep olduğudur. Eğer bütün gün kıpırdamadan çalışma masanızda oturur öte yandan ciddi bir mental performans sergilemeye çalışırsanız yani fiziksel enerji stoklarınız aynen dururken mental enerji stoklarını tüketirseniz akşam eve döndüğünüzde fiziksel enerji stokları vücudunuzun gevşemesini engelleyeceğinden rahatlamanız ve uykuya dalmanız mümkün olmayacaktır. Eğer problemin bundan kaynaklanıyor olabileceğinden kuşkulanıyorsanız, arada sırada masanızdan kalkıp dolaşmak, mümkün olduğunca fiziksel etkinlikleri artırmak derdinize çare olabilir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar