Tıpkı su ve yiyecek gibi uyku da temel hayati ihtiyaçlarımızdan biridir. Yetersiz uyku depresyon riskini artırır, kalp ve damar sağlığını olumsuz etkiler, bilişsel zorluklara ve hafıza sorunlarına yol açar. Uyku bozukluklarının ruh hali, genetik eğilimler, sağlık sorunları vb. sayısız nedeni olabilir. Bu nedenler arasında en fazla öne çıkan ise ışığa maruz kalmadır. Kanımızdaki melatonin hormonunun düzeyi ışığa maruz kalma yoğunluğumuza göre belirlenir. Melatonin ise uyku döngüsünün ve üreme sürecinin belirleyicisidir.

Epifiz Bezi

Melatonin salgısı hayvan ve insan vücudundaki uyku ve diğer periyodik etkinliklerin yerine getirilmesini sağlar. Melatonin düzeyindeki alçalma ve yükselmeler canlının çevre koşulları ile ilgili hayati öneme sahip bilgileri fark etmesini sağlar. Organlarımıza verilen çalışma ritmi ile ilgili bilgiler de aynı kaynaktan gelir.

Örneğin; melatonin düzeyindeki yükseliş ışığın bittiğini, yani güneşin battığını ve uyku vaktinin geldiğini haber verir. Bunun üzerine beyin motor aktivitesine yavaşlama emri verir. Bu da yorgunluk hissine yol açar ve vücut dinlenmeye geçmek için ısısını düşürür. Bunun tersine melatonin düzeyindeki düşüş, aydınlığın ve güneşin doğduğunun habercisidir. Dikkatin artmasına, tepki süresinin kısalmasına ve enerjik ruh haline yol açar.

Melatonin, beynin iki yarım küresi arasında yer alan epifiz bezi tarafından salgılanır. Bu küçük bezin diğer adı pineal bezdir. Bu ismin verilmesinin nedeni ise görünüşünün çam kozalağını andırmasıdır. Doğal sebeplerle ya da insan müdahalesi ile epizfiz bezi çalışmayan hayvanlarda uyku ve üreme döngüsünde çarpıklıklar gözlenir.

Örneğin, hamster gibi hayvanlar yumurtalıklarının aktif hale geldiği mevsimde ürerler. Üreme mevsiminin başlangıcında yumurtalıklar yenilenir. Bu periyodun uzunluğunu belirleyen başlıca etken ise melatonin düzeyidir. Epifiz bezi olmayan hamsterın üreme mevsimine hazırlanması mümkün olmaz ki böylesi bir durum türün devamı için ciddi bir tehlike oluşturur.

Melatonin yumurtalıkların işlevini kısıtlar. Bu bilgi sayesinde hayvanların üreme yeteneklerini değiştirebiliriz. Örneğin koyunlar yılda sadece bir defa üredikleri halde melatonin tedavisi ile iki kez yavru vermeleri sağlanmaktadır.

Melatonin ve uyku

Gözler vücudumuzun ışığa açılan pencereleridir. Aydınlığın ve karanlığın örüntüleri gözün yansıtma perdesi olan retina tarafından algılanır. Bu bilgi biyolojik saatimizi düzenleyen hipotalamusta bulunan suprakiazmatik çekirdeğe (SCN) aktarılır. Ardından servikal gangliyon’a ve son olarak da epifiz bezine iletilir. Burada melatonin, Mel 1 A ve Mel 2 B adı verilen iki reseptöre bağlanır.

Melatonin salgılanmasını mavi ışık baskılar. (Cep telefonu gibi kişisel cihazlarımız yüzünden bol miktarda mavi ışığa maruz kalırız.) Rahatlamamız ve gevşememiz gereken zamanda duyularımızın zamansız bir şekilde uyarılması hem fiziksel hem de mental sağlığımızı olumsuz etkiler. Mavi ışığa fazla maruz kalmanın kanser, diyabet ve obeziteye yol açtığını söylemek için yeterli kanıt elde edilmemiş olmakla birlikte korelasyonlara bakılarak yapılan değerlendirmede mavi ışığın kanser, diyabet ve obezite riskini artırdığı söylenebilir. Melatoninin sirkadyen ritim ve ergenliğin başlaması üzerinde etkilediği bilinmekle birlikte bu önemli hormonun vücudumuzda üstlendiği görevler üzerine yapılan araştırmalar devam etmektedir.

Mavi ışığın uykuyu bozucu etkisi nedeni ile bilim insanları uyku saatleri yaklaştığında mavi ışığı engelleyici buna karşın kırmızı ve yeşil ışık dalgalarını geçiren gözlükler kullanmayı önermektedir. Kırmızı ışık dalgaları diğer ışık dalgalarına kıyasla en zararsız olandır. Yeşil ışık ise sirkadyen ritmi mavi ışığın yarısı kadar etkiler. Gözlük kullanmak istemeyenler için bazı cihazlarda bulunan mavi ışığın kısılabilme özelliği kullanılabilir. Bir diğer kaçınma yolu ise uyumadan önceki birkaç saati mavi ışığı bolca yayan cihazlardan uzak durarak geçirmek olabilir.

Uyku bozukluklarının tedavisinde melatonin hapları kullanılmaktadır. Ancak herhangi bir ilaç gibi melatonin alırken de dozaja dikkat etmek gerekir. Düşük doz etkisiz, yüksek doz ise hipotermiye (vücut ısısının anormal derecede düşmesi) yol açabilir. Bununla birlikte melatoninin bir uyku ilacı olmadığı, sadece doğal hormon düzeyi bozulduysa bunun düzenlenmesine yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Uykusuzluğa yol açan bunun dışındaki sorunları melatonin takviyesinin çözmesi beklenemez.

Hap olarak alınan melatonin takviyesi “jet lag”* etkisini ortadan kaldırır ve uykusuzluğu önlemede büyük yarar sağlar. Ancak bu yararlar kısa vadelidir. Uzun dönemli etkisi olduğunu gösteren bir bilimsel bulgu henüz elde edilmemiştir.

*Jet Lag: Vücudun biyolojik saatiyle, seyahat edilen yerin saatinin uyumsuzluğu neticesinde vücudun bocalamasına jet lag denir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar