Kurucu Ray Kroc, ilk McDonald’s restoranını 15 Nisan 1955’te İllinois Des Plaines’de açmıştır. Dikkat çekici bir tasarımı olan bu ilk restoranın son derece sade bir menüsü vardır. Aslında restorandan ziyade bir büfeye benziyordu zira müşterilerin yemek yiyeceği kapalı bir mekânı yoktu. Hatta müşteriler arabalarından inmeden sipariş veriyor, hamburgerler arabalara servis ediliyordu.

Ray Kroc ve Kuruluş Hikayesi

Ray Kroc, 1938 yılından beri restoranlar için üretilen mutfak aletleri satan bir firmanın sahibiydi. 1954 yılında California’da küçük bir restoranın 5 multi-mikser sahibi olduğunu ve bu 5 makinenin hiç durmadan çalıştığını öğrendi. O sırada 52 yaşında olan Kroc, bu küçük restoranı kendi gözleri ile görmek için California’ya gitti.

Küçük olmakla birlikte inanılmaz bir satış performansına sahip restoran, Dick ve Mac McDonald kardeşlerin işletmesi olan McDonald’s’tı. McDonald kardeşler, 1940 yılında McDonald’s Bar-B-Q adlı bir restoran açmışlardı. 1948 yılında ise restoranlarının işletme mantığını değiştirip, daha az çeşit içeren bir menü ile hızlı hizmet vermeye odaklanmışlardı. Yeni menüde sadece hamburger, patates kızartması, pasta dilimi, milk-shake ve içeceklerle beraber toplam 9 farklı ürün vardı.

Kroc, az çeşitle hızlı servis yapan bu işletme mantığına bayıldı ve McDonald kardeşleri, McDonalds’ı ülke çapında franchise sistemi ile büyüyen bir restoranlar zinciri haline getirmeye ikna etti. Hemen kolları sıvayarak ilk restoranı 15 Nisan 1955’te Illinois, Des Plaines’de açtı.

1950’lerde çekilmiş bir fotoğraf

İlk McDonald’s Neye Benziyordu?

İlk McDonald’s, mimar Stanley Meston tarafından tasarlandı. İllinois, Des Plaines’deki 400 Lee Caddesi’nde bulunan bu ilk McDonalds’ın, dış cephesi kırmızı beyazdı ve restoranın üstünden geçen parlak sarı renkte iki kemeri vardı.

Dışarıdaki büyük kırmızı tabelada, çok hızlı servis verildiğini bildiren (“Speedee service system) bir slogan yazıyordu. Ray Kroc, restoranın kaliteli ve hızlı olduğunu anlamak için “Speedee” adında aşçı şapkalı bir karakter kullanmaya karar vermişti. Speedee, hamburgerlerin ucuzluğunu anlatmak için elinde 15 Sent yazan bir işaret tutuyordu. Speedee, 1960’lı yıllarda yerini Ronald McDonald’a bırakana kadar McDonald’s restoranlarının tabelalarını süsledi.

Bu ilk McDonald’s, restorandan çok ülkemizde yaygın olan büfelere benziyordu. Fakat büfelerden farklı olarak müşteriler, yayan değil araba ile geliyor ve siparişler arabalara servis ediliyordu. Menüdeki ürünler ve fiyatları ise şöyleydi:

  • Hamburger: 15 Cent,
  • Cheeseburger: 19 Cent
  • Patates Kızartması: 10 Cent
  • Milkshake: 20 Cent

Patatesler kızartılır kızartılmaz servis ediliyor, Coca-Cola ve bira fıçıdan çekiliyordu.

McDonalds zincirinin 5 yıl kutlaması, pastayı kesen kurucu Ray Kroc.

McDonald’s Müzesi

İlk McDonald’s restoranı, yıllar boyunca ufak tefek tadilatlarla 1984 yılına kadar ayaktaydı. Ancak 1984 yılında tamamen yıkıp, orjinaline uygun olarak hatta Stanley Meston tarafından çizilen planlara göre yeniden inşa edildi ve müzeye dönüştürüldü.

Müzesi de tıpkı McDonalds’ın kendisi gibi son derece sadedir. Müzeyi ziyaret ettiğinizde canınız McDonald’s çekerse caddenin karşısındaki modern McDonalds’ı ziyaret edebilirsiniz.

McDonald’s Tarihinin Önemli Başlıkları

  • 1958 – McDonald’s 100 milyonuncu hamburgerini sattı!
  • 1961 – Hamburger Üniversitesi açıldı.
  • 1962 – Kapalı oturma alanlarına sahip ilk McDonald’s açıldı. (Denver, Colorado)
  • 1965 – McDonald’s restoran sayısı 700’ü aştı.
  • 1966 – Ronald McDonald ilk defa televizyon reklamında göründü.
  • 1968 – Big Mac lansmanı yapıldı.
  • 1971 – Ronald McDonald’a yeni arkadaşlar gelir. Hamburglar, Grimace, Belediye Başkanı McCheese.

  • 1975 – Araba büfesine benzettiğimiz ilk Drive-Thru noktası açıldı.
  • 1979 – “Mutlu Yemekler” konseptinin lansmanı yapıldı.

  • 1984 – Ray Kroc 81 yaşında öldü.

İki Olağanüstü Detay

Bu hikâyede olağanüstü ilginç bulduğum iki noktaya dikkat çekmek istiyorum: Birincisi Ray Kroc, bayıldığı işletme mantığını bulan kişilere saygı göstermiş, fikirlerinden esinlenip (!) McKroc restoran zinciri kurmaya kalkmamıştır. İkincisi ise Kroc işe başlarken günümüz için bile genç sayılmayacak bir yaştadır. Buna rağmen yepyeni bir girişimde bulunmak için kolları sıvamıştır. Üstelik sanki ilk gençlik yıllarında girişimde bulunmuş bir insan gibi ömrü vefa etmiş, öyküsü gerçek bir başarı öyküsü olabilmiştir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar