Kalabalık bir ortamda kızıl saçlıları diğer saç rengine sahip olanlardan kolaylıkla ayırırız. Çünkü hem çok azdırlar hem de çok farklı; doğal kızıl saçlı insanların genel nüfusa oranları yüzde 1 ila 2 arasında değişir. Bununla birlikte bu insanları farklı kılan tek özellikleri saç renkleri değildir. Sahip oldukları genetik özellikler, diğer insanlardan o kadar farklıdır ki ağrı eşiklerinden, cilt hassasiyetlerine kadar bir çok konuda toplumun çoğunluğundan farklıdırlar.

Amerika Kimya Topluluğu tarafından hazırlanan videoya göre, kızıl saçlıların, saç ve ten renklerini etkileyen genetik varyant, feomelanin(bir tip melanin) üretiminden kaynaklanıyor. Kızıl saçlılarda bol miktarda feomelanin olmasına karşılık, siyah ve kahverengi gibi koyu renk saçlara neden olan eumelanin çok düşük miktarda bulunur. Melanositlerde(melanin içeren hücre) bulunan melanokortin 1 reseptörü (MC1R) aktive olduğunda, melanositlerin eumelanin üretimleri feomelanin üretimlerinden çok daha fazla olur, bu da çoğu insanın sarışın veya kahverengi saçlı olmasına yol açar. Ancak kızıl saçlıların genetik varyantları, MC1R ilişkili kimyasal işlemlerinin farklı olmasına neden olur. Onların melanositleri daha az eumelanin ve daha çok feomelanin üretirler. Bu genetik varyasyon resesiftir(çekinik). Yani kızıl saçlı olmadığı halde her ikisi de genin taşıyıcısı ebeveynlerin çocukları %25 ihtimalle, ebeveynlerden biri taşıyıcı, diğeri kızıl saçlı ise  %50 ihtimalle ve ancak her iki ebeveyn de kızıl saçlı ise neredeyse %100 ihtimalle çocukları kızıl saçlı olur. İşte bu nedenle doğal kızıl saça nadir rastlanır.

Hem kızıl saçlı hem de mavi gözlü olmak

Hem kızıl saçlı hem de mavi gözlü olmak ise çok daha nadir rastlanan bir özelliktir. Çünkü mavi göze neden olan gen de kızıl saç gibi resesiftir. Başka bir ifade ile çocukta mavi gözün söz konusu olabilmesi için her iki ebeveynin de bu geni taşıması şarttır. Doğal kızıl saç,  insan nüfusunun sadece %1-2, mavi göz ise %17’sinde rastlandığı düşünülecek olursa, kızıl saçlıların bir çoğunun kahverengi, ela veya yeşil gözlü olacağı açıktır.

Kızıl saçlılar daha fazla anesteziye ihtiyaç duyuyor!

Kızıl saçlılar sarışınlara veya esmerlere göre anesteziye daha fazla ihtiyaç duyuyor. 2004 yılında yapılan bir araştırmada kızıl saçlı kadınların aynı derecede sedasyona ulaşmak için, diğer kadınlardan %20-30 arasında daha fazla anesteziye ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. Deney fareler üzerinde tekrarlanmış, MC1R’lerinde mutasyon olan farelerin daha fazla anesteziye ihtiyaçları olduğu görülmüştür. Araştırmacılar bu genin, vücudun doğal ağrı kesicisi olan endorfin aktivitesini sınırlayarak, kızıl saçlıların ağrı eşiğini düşürebileceği yorumunda bulunmuşlardır.

Kızıl saçlılar soğuğa ve sıcağa daha duyarlılar!

Louisville Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, MC1R’nin sıcaklık tespit genlerinin aşırı uyarılmasına ve bunun da kızıl saçlıların ısı konusunda daha duyarlı olmasına neden olduğu yönünde bulgular elde edilmiştir.

Kızıl saçlıların solak olma ihtimali daha fazla!

Kızıl saçlıların solak olma ihtimallerinin niçin fazla olduğu konusunda yapılmış sınırlı sayıda araştırma vardır. Tıpkı kızıl saçlı olmak gibi solak olmak da resesif(çekinik)bir özelliktir. Solaklığın görülme sıklığının  %10-12 arasında olduğu düşünülmektedir. Resesif özellikler çift olarak görülme eğilimi gösterdiğinden, kızıl saçlıların birçoğu aynı zamanda solaktır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar