“Kurban Kompleksi” ya da “kurban zihniyeti“; klinik psikolojide aksine kanıtlar olsa da kişinin başkalarının zararlı eylemlerinin kurbanı olduğuna inanmasına yol açan karakteristik özellikleri ifade eder.

Genellikle yas tutma sürecinde hemen hemen herkes bu sürecin doğal bir parçası olarak kendine acıma döneminden geçer. Normal insanlarda kısa süren ve çok daha hafif olan kendine acıma durumu, kurban kompleksinden muzdarip olanlarda kalıcı ve çok şiddetlidir. Kurban kompleksi ile mücadele edenler kendilerini sürekli olarak suçluluk, utanç, umutsuzluk ve çaresizlik içinde hissederler.

Mağdur (Martyr) Kompleksi Nedir?

Mağdur kompleksi tanısı konan kişilerin, tekrar tekrar kurban durumuna girme arzusu kurban kompleksi ile ilişkilendirilir. Bu dertten muzdarip olanların en belirgin özelliği, kendilerini kasıtlı olarak sıklıkla acı çekmeyle sonuçlanacak durumlara ve ilişkilere sokmalarıdır.  Bunlar; bir psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak veya kişisel sorumluluktan kaçınmak için mağdur olmaktan medet umarlar. Bu kişiler çoğunlukla bir aşk ya da bir ideal uğruna acı çekmeyi örtülü ya da açık bir şekilde arzu ederler. Mağdur kompleksinin acıyı arzulama ve acı peşinden koşma durumları, bazen de bir kişilik bozukluğu olan mazoşizm ile ilişkilidir.

Tacize dayanan ilişkilerde ve karşılıklı bağımlılık ilişkilerinde mağdur kompleksine sıklıkla rastlanır. Istırapla beslenen mağdur kompleksine sahip olan kişiler, içinde bulundukları durumdan kurtulmalarına katkı sağlayacak tavsiyeleri ve yardım taleplerini reddetme eğilimi gösterirler. Sorunları ile baş etmek için sorumluluk almaktan kaçınırlar.

Kurban Kompleksinin Ortak Semptomları

  • Kurban kompleksi teşhisi konan kişiler, yaşamlarında meydana gelmiş olan her türlü travma, kriz, hastalık ve bilimum zorlukları uzatma, genişletme ve yoğun olarak bunlara odaklanma eğilimi gösterirler. Bunların birçoğu da bilhassa çocukluk dönemine ait olan zorluklar olur.
  • Hayata tutunma şekilleri, “toplumun onlara karşı olduğu” inancından beslenir. Bu inanç i kendilerini “kader kurbanı” olarak tanımlarına ve büyük trajedilerden ufak tefek sorunlara kadar her türlü sorunda kendilerini mağdur pozisyonunda görmelerine yol açar.
  • Sorunlarıyla baş etmek için sorumluluk almaktan kaçınırlar.
  • Sorunlarına dair her türlü eleştirel yaklaşımı ve suçlamayı reddederler.
  • Önerilen çözümlerin işe yaramayacağına inanır ve niçin işe yaramayacağına dair sebepler bulurlar.
  • Kin tutarlar, kolay kolay affedemezler.
  • Nadiren güvenli hisseder, ihtiyaçlarını ifade etmekte zorlanırlar.
  • Herkesin onlara karşı olduğuna inanır, kimseye güvenmezler
  • Karamsar ve çaresizdirler.
  • Genellikle hayatlarındaki insanlar için çok kritik önemleri vardır.
  • Kalıcı arkadaşlıklar kurmaları kolay değildir.
  • Zorluklarla baş etme yollarından “savaş ya da kaç” seçeneklerinden daima kaçmayı seçerler.
Davranış bilimci Steve Maraboli, kurban kompleksinin, kişinin potansiyelini olumsuz etkilediğini, kişisel sorumluluğu reddetmenin aslında kendi gücünü küçümsemek ve sorunları düzeltme çabasına girmemeye yol açtığını söylemiştir.

İlişkilerde Kurban Kompleksi

Bir ilişkide taraflardan birinin kurban kompleksinden muzdarip olması, ilişkiyi genellikle kaosa sürükler. “Kurban” rolündeki birey, eşinden bir yandan sürekli olarak yardım talep ederken diğer yandan yardım çabalarını da sabote eden davranışlarda bulunur. Bu da sinir bozucu bir kısır döngüye yol açar. Kurban, zaman içinde eşini manipüle etmek ve onu zorlamak konusunda ustalaşır. Bu durumda muhtemelen bu işten en zararlı çıkan taraf, kurban kompleksine sahip eşine yardım etmek için empati kurmaya çalışan eş olur. Bazı durumlardaysa yanlış yönlendirilmiş empati, bağları zayıflamış olan ilişkinin kopmasına yol açar.

Kurban Kompleksi ile Kurtarıcı Kompleksi Buluşması

Kurban kompleksine sahip kişiler, onları domine edebileceğine inan zorbalarla, onları düzeltebileceğine inanan kurtarıcı kompleksine sahip kişilerin dikkatini çekerler. (Kurtarıcı kompleksi ile ilgili daha fazla bilgi için burayı tıklayabilirsiniz.)

Kurtarıcı (mesih) kompleksinden muzdarip olan insanlar, başkalarını kurtarma ihtiyacı hissederler. Sıklıkla kendi ihtiyaçlarını görmezden gelerek başkaları için fedakarlıkta bulunma eğilimi gösterirler. Kendilerini herkesten daha iyi ve daha yetkin görür, yardımları karşılığında hiçbir şey istemezler.

Bu ikisinin (kurtarıcı kompleksi ile kurban kompleksi) bir araya gelmesi birbirini tamamlayan bir eşleşme gibi görünebilir. Ancak gerçek göründüğü gibi değildir. Kurtarıcı eş, canı gönülden eşini kurtaracağına inanırken, kurban eş, bunun asla mümkün olmayacağına inanmaktadır. Daha da kötüsü kurban rolündeki eş, mutsuzluktan aslında memnundur ve başarısız olacağını düşündüğü gelişmeleri durdurmak istemez. Kurtarıcının empati çabası, kurbanın sorumluluk almasına gerek kalmamasına neden olur. Böylece gelişim sağlayabilecek içsel motivasyonlar da ortadan kalkar. Sonuçta karşılıklı olarak alınan tüm aksiyonlar zarar verici bir hal alır. Çünkü ne kurban gerçekten kurtarılmak istemektedir ne de kurtarıcının böyle bir imkanı vardır.

Çare

Bu makalede sözü edilen koşulların tümü, gerçek ruh sağlığı bozukluklarıdır. Ciddi tıbbi problemlerde olduğu gibi mental bozukluklarda da yapılması gereken mental sağlık uzmanlarına başvurmaktır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar