Sokrates’ten önceki dönemde yaşamış olan filozofların en ünlüsü (Hatta birçoklarına göre Herakleitos’tan bile daha ünlüdür.) Pythagoras’tır. Sisam’da doğmuş, MÖ 570-497 yılları arasında yaşamıştır.

Pythagoras’ın çok yönlü bir dahi olduğunu söyleyebiliriz. Birçoğumuzun ortaokul sıralarında öğrendiği Pisagor Teoremi, matematik alanındaki dehasının en büyük göstergesidir. Bir sayının “karesi” ve “küpü” düşüncesini ilk bulan ve böylelikle geometrik kavramlara aritmetiği uygulayan ilk matematikçi olmuştur. “Sayıların babası” adı ile de anılan Pythagoras ve takipçileri her şeyin sayılarla ölçülebileceğine ve gerçeklerin matematik aracılığıyla tahmin edilebileceğine inanmışlardır.

Düşünce dünyasına kazandırdığı birçok başka kavram daha vardır: “Felsefe,” “kozmos” ve “teori” kavramlarını ilk kez kullanan kişinin Pythagoras olduğu düşünülmektedir.

Etkisi kuşaklar boyunca devam eden Pythagoras, matematiği felsefe ile ilişkilendiren ilk filozoftur. Bu yaklaşım insanoğlunun elindeki en verimli yaklaşımlardan biri olmuştur. Pythogoras’tan beri matematik, felsefeyle ve bilimle bir ortak yaşam ilişkisi içinde gelişmiştir. En büyük filozoflardan bazıları aynı zamanda büyük matematikçiler olmuşlardır. (Bu gelenekten gelerek analitik geometriyi geliştiren Descartes’ı ve Leibniz’i örnek verebiliriz.)

Bugün evreni anlamamızda matematiğin vazgeçilmez bir rolü var. En uzaktaki galaksilerden en küçük atoma kadar kozmosu her düzeyde matematiksel terimlerle ifade ediyoruz. İşte bütün evrenin matematiğin terimleriyle ifade edilebileceği görüşüne sahip ilk kişi de yine Pythogoras olmuştur. Ancak o, daha sonra bu yaklaşımını bir tür gizemciliğe vardırmıştır. Ona göre tüm bilimler “hakikati”in dağınık ışınlarıdır ve bu ışınların merkezinde ezoterik bir doktrin vardır. Hakikate ulaşmak için sadece gözlem ve muhakeme yeterli değildir, nihai hakikat için sezgi gereklidir.

Pytohogoras’ın düşüncelerinin sonuçları geniş bir alanı kapsamış ve hemen hemen bütün düşünceleri, Platon tarafından ele alınarak geliştirilmiş ve felsefe tarihinin ilk temel ayrılığında (Platon ve Aristoteles arasında) çok önemli bir rol oynamıştır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar