İnsan duygularının geniş spektrumunda keder ve üzüntü baş edilmesi zor olan duygu durumlarıdır. Bunlar belirli bir olay sonucunda ya da kişinin herhangi bir keşfi nedeni ile ortaya çıkabilir üstelik çok uzun da sürebilir ancak “depresyon”la karıştırılmamalıdır.

Son yıllarda gündelik dilimize giren “depresyon” terimi, üzüntülü ve kederli olduğunu anlatmanın bir ifadesi olarak kullanılmaya başlanmıştır ancak “depresyon” mental bir rahatsızlıktır. Üzüntü ve keder ise normal duygu durumlarıdır.

Bu ikisinin birbirine karıştırılması depresyondan mustarip bazı hastaların ihtiyaç duydukları desteği alamamalarına ya da tam tersine normal duygu durumlarının hastalık olarak görülerek, ilaçla tedavi edilmeye çalışılması gibi son derece olumsuz başka sonuçlara neden olabilir.

Hüznün Hüzünlü Hikayesi

İnsanın duygu durumu stabil değildir. Bilhassa bazı hayal kırıklıkları, kayıplar, zorluklar derin kederlere yol açabilir. Yalnızlık, çaresizlik hisleri ile baş etmek kolay değildir. Bu dönemler son derece acı verici ve uzun süreli de olabilir ancak bu tedavi edilmesi gereken kronik bir durum değildir. Belli bir süre sonra hafifler ve kaybolur. Yani geçici bir durumdur. Oysa depresyon tedavi gerektiren ve kronikleşebilen bir rahatsızlıktır.

Kendisi de depresyondan mustarip bir klinik psikolog olan  K.R. Jaminson, depresyon tanımında şöyle bir ifade kullanmıştır: Bazıları boşandıkları ya da işlerini kaybettikleri sırada kendilerinin depresyonda olduğunu sanırlar oysa depresyon düz, sığ ve dayanılmazdır.

Hüznün hüzünlü hikayesi, aile ve arkadaşlarla geçirilen zaman, kişinin sevdiği şeyleri yapması vb. çabalarla hayatın mutlu dengesinin sağlanması ile son bulur. Herkes yaşamı boyunca böylesi zor zamanlar geçirir ancak bunun depresyonla bir alakası yoktur. Yani biri “bugün depresyondayım” diyorsa ya şaka yapıyor ya da depresyonun ne anlama geldiğini bilmiyordur.

Depresyonun Tehlikeleri

Birçok insanın depresyon ve hüzün arasındaki farkı anlama konusunda zorlanmalarının nedeni ikisinde de derin bir üzüntü duygusunun hissediliyor olmasıdır. Ancak depresyonun tek semptomu üzüntü değildir. Depresyon beynin kimyasında meydana gelen değişimler sonucu, kişinin enerji düzeyinden iştahına kadar tüm yaşamsal faaliyetlerini etkileyen bir hastalıktır. Depresyon bir hastalık olarak ciddiye alınmalı ve tedavi edilmelidir. Fakat birçok kişi bu durumu doğal keder ile karıştırarak “Her yaranın ilacı zamandır.” ya da “Mutluluk aslında insanın zihnindedir.” vb. telkinlerle bu rahatsızlıkla baş edilebileceğini umar oysa bu telkinlerin faydası olmadığı gibi zararı da olabilir.

Kederli ruh hali ikinci haftasını doldurmadan depresyonda olma ihtimalini ciddi olarak düşünmeyebiliriz ancak bu esnada depresyon derinleşiyor olabilir. Depresyon herhangi bir tetikleyici söz konusu olmaksızın ortaya çıkabilir. Tatilde olduğunuz, neşeli ve özlediğiniz insanlarla bir araya geldiğiniz mutlu bir gününüzde bile aniden başınızın üzerinde kara depresyon bulutları belirebilir. Aşırı yorgunluk hissi, basit işleri bile yapmak için motivasyon eksikliği hatta fiziksel acılar belirebilir. Beyin kimyasındaki dengesizleşmeler, temel duygularda yaşanan geçici değişimlerden farklıdır. Mutsuzluk, hüzün duygularına sıklıkla kayıtsızlık duygusu eşlik eder. Depresyondan mustarip kişi için yaşamak cazibesini yitirmiş gibidir.

Bireylerde farklı kombinasyonlarla ortaya çıkan 9 standart depresyon semptomu belirlenmiştir. Çoğu psikiyatrist bu 9 semptomdan 5’inin görünmesi durumunda depresyon teşhisini kesinleştirir.

Depresyonun Belirtileri

  1. Üzüntülü veya asabi ruh hali,
  2. Kilo ve iştah değişiklikleri,
  3. Çok uyumak ya da uykusuzluk çekmek,
  4. Neşe ve yaşam coşkusunda azalma,
  5. Yavaş hareket etme ya da aşırı hızlı tetikte ve huzursuz hareketler sergileme,
  6. Enerji seviyesinde azalma,
  7. Değersizlik hissi ve kendine güvenin azalması,
  8. Konsantre olma güçlüğü, yaratıcı düşünme kabiliyetinin azalması,
  9. Kendine zarar verme ve intihar düşünceleri.

Bunlar en yaygın olarak görülen semptomlardır ancak depresyondan mustarip herkesin deneyimi de kendine özel bir şekilde seyir eder. Depresyon kişinin hayatını birçok şekilde olumsuz etkiler: İş performansı düşebilir, aile ve arkadaşlık ilişkileri olumsuz etkilenebilir, fiziksel sağlık sorunları baş gösterebilir, zihinsel düşünme süreçleri yavaşlayabilir ve liste böylece uzayıp gider.

Depresyonu üzüntü ve hüzünden ayırmak gerçekten çok zordur. Bir insanın üzüldüğü için mi yoksa depresyonda olduğu için mi ağladığını bilmenin pek imkânı yoktur. Ayırt etme güçlüğü yüzünden milyonlarca depresyon vakası teşhis edilmez. Teşhis ve tedavinin yapılamaması listenin son maddesinde de yer alan trajik sonuçlara yol açabilir.

Depresyon sağlıklı yaşamın bir parçası değil bir hastalıktır.

Eğer bir yakınınızın depresyondan mustarip olabileceğini düşünüyorsanız, onu dinlemeye zaman ayırın, onun yanında olduğunuzu ve desteğe hazır olduğunuzu söyleyin. Depresyon tedavisinin davranışsal bilişsel terapi, ilaç tedavisi gibi faydası kanıtlanmış birçok tedavi metodu vardır. Ancak unutmayın ki bu yakınınız belki de sadece kötü bir dönem geçiriyordur. Günümüzde depresyon ilaçlarına erişim de çok kolay olduğundan binlerce insan sadece yaşamsal zorluklar karşında duydukları üzüntüleri, depresyon ilaçları ile geçirmeye çalışıyor. Her ikisinin de insan sağlığını olumsuz etkileyecek ve tehlikeli neticelere yol açabilecek yanılgılar olduğunu unutmamalıyız.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar