Disleksiya yani okuma güçlüğü kavramını duymamış olan azdır. Nüfusun %15’inde görülen Disleksiya, popüler kültür ürünlerinde de sıklıkla karşımıza çıkar. (örneğin, Taht Oyunları’nda Jamie Lennister) Ancak diskalkuli için aynı şeyi söyleyemeyiz. İlkokuldan önce keşfedilmesi çok zor olan bu öğrenme güçlüğüne, rastlanma oranı  %6 civarında olup, bilinirliği oldukça düşüktür. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden Dr. Edward Hubbard, diskalkuli ile ilgili farkındalığın yeterince gelişmediğini, konu ile ilgili araştırmaların, Disleksi araştırmalarının 20 yıl gerisinde olduğunu söylemiştir.

Öğrenme bozuklukları duyusal, duygusal veya zihinsel kapasite yetersizliği nedeni ile değil, zihinsel süreçlerin farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Dört temel gruba ayrılır: Disleksi(okuma zorluğu), diskalkuli(matematiksel öğrenme zorluğu), disgrafi(yazma zorluğu) ve adlandırılamayan öğrenme bozuklukları.

Tanım

Diskalkuli, sayılar ile ilgili konuları öğrenmede, matematiksel ilişkileri anlama, yazma ve hesaplamada, sayısal sembolleri tanımada, kullanmada bozukluk ya da eksiklik olarak tanımlanır. Diskalkulik bireyler, rakamlar, matematiksel işlemler ile ilgili problemleri anlama ve çözmede güçlük çekerler. Doğru yöntemi uygulayıp, doğru cevabı bulsalar bile yanıtlarının doğrul olduğundan emin olamazlar. Niceliksel ve mekansal bilgi üretiminde, anlamada ya da tepkide bulunmada işlev bozukluğu olarak da tanımlanabilir.

Diskalkuliklerin %17’si aynı zamanda disleksi ve %26’sının aynı zamanda hiperaktif olduğunu ortaya koyan bir araştırma yayınlanmıştır.

Diskalkulik bireylerin ortak özellikleri;

  • Belleğin zayıf olması nedeni ile hatalı hesaplamalar yapma, ya da hesaplama yapamama.
  • Temel matematik becerileri içeren işlemleri yavaş yapama, yaparken takılma.
  • Toplama ve çarpma işlemlerinin değişme özelliğini tanımada yetersizlik.
  • Sıralama, eşleştirme, sınıflandırma, sembole dönüştürme güçlüğü, <, >, vb. sembollerin anlamlarını karıştırma.
  • Görsel ve işitsel algı ve dikkat sorunları,
  • Soyutlama güçlüğü,
  • Sürekli on parmak kullanma,
  • Sayıları kıyaslamada zorlanma, negatif ve pozitif sayıları ayırt edememe.
  • Para üstü hesaplamada zorlanma.
  • Zamanı anlatmada, yer ve yön bulmada zorlanma.
  • Stratejik planlamada yaşanan sıkıntılar.
  • Matematiksel kavramları anlayamama ve hatırlayamama
  • Kesirler, sayı dizisi konusunu anlamada zorlanma.
  • Geometrik şekilleri çizememe ve tanıyamama.
  • Çarpım tablosunu öğrenme güçlüğü,
  • Rakamları ters yazma, 6 yerine 9, 4 yerine 7 ya da 15 yerine 51 vb.

Bu eğilimlerin birçoğunun gözlemlenmesi durumunda, bireyin diskalkulik olma ihtimalinin güçlü olduğu söylenebilir.

Diskalkulisi olduğunu bilmeden yaşayanlar nelerle karşılaşır?

Hafif veya orta düzeyde diskalkulili bireyler, eğer IQ’ları da yüksek ise farklılıklarına rağmen, yaşama tutunmayı, hatta matematik dışındaki alanlarda öne çıkan başarılara imza atmayı başarabiliyorlar. Ancak diskalkulisi ağır olan bireylerin, hastalıklarını fark etmemeleri bu insanların ağır bedeller ödemelerine neden oluyor. Özgüvenleri ciddi şekilde hasar gören bu bireylerin potansiyelini gerçekleştirememe sorunları yaşaması çok muhtemeldir. Ancak tabi tek sorun potansiyelini gerçekleştirememekle de sınırlı kalmayabilir. Bu bireyler, randevularına yetişmek, mesafeleri algılamak, bütçelerini yönetmek konusunda da sıkıntılar yaşayabilir, yaşamları kaotik bir hale gelebilir.

Diskalkuli tespit edildikten sonra neler yapılabilir?

Bu bozuklukla başa çıkma becerisinin kazandırılması için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bilişsel rehabilitasyon programları uygulanarak yaşanan zorlukları azaltmak mümkün. Erken teşhis edilirse, çeşitli önlem alınarak, sorun yaşadıkları becerilerini geliştirici özel eğitim programı uygulanabiliyor. Böylece diskalkuliye eşlik eden anksiyete, benlik saygısı ve özgüven zedelenmeleri, travmatik öğrenme deneyimleri de önlenmiş oluyor.

Diskalkuli hakkında diğer gerçekler:

  • Diskalkuli terimi, 1940’larda kullanılmıştır ancak tamamen tanınması ancak Ladislav Kosc’un 1974 tarihli çalışması ile olmuştur.
  • Diskalkuli’nin sözlük anlamı; Latince, kötü anlamına gelen “dys” ve  sayma anlamına gelen “calculia” kelimelerinin birleşmesi ile oluşturulmuştur.
  • İki çeşidi vardır. Biri gelişimsel, yani doğuştan gelen, diğeri sonradan inme ya da bir yaralanma ile ortaya çıkan diskalkuli.
  • Matematikle her zorluk yaşayan kişi diskalkuli değildir. Diskalkuli çeşitli testlere tespit edilebilir.
  • Diskalkuli beyinin yan loblarından kaynaklanıyor olabilir. Popüler bir teoriye göre diskalkuli beynin sayıları algılama yeteneği yan loblarla ilişkilidir.
  • Diskalkulisi olmayan kişilere manyetik bir uyarıcı verildiğinde diskalkuli durumunun yaşandığı gözlenmiştir. Araştırmacılar sağ beyin lobuna, TMS(transkraniyal manyetik stimülasyon) uyguladıklarında, deneklerin miktarları karşılaştıramadıkları gözlenmiştir.
  • Görülme sıklığı, cinsiyetler arasında farklılık göstermez.
  • Bazı insanlar daha yüksek risk grubunda yer alırlar. Turner sendromu, epilepsi, dikkat ve hiperaktivite bozukluğu, döneminde alkol alınmış olması ve prematüre doğum vb. diskalkuli riskini artıran etkenler arasında sayılmaktadır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar