Ergenliğe girişle başlayan sesin kalınlaşması, kasların ve kemiklerin gelişmesi gibi erkekliğe özgü değişimleri sakal, bıyık ve favorilerin canlanması takip eder. Ancak bazı erkeklerde maskulen görüntünün en belirleyici indikatörü olan yüz bölgesindeki kıllar beklendiği gibi gelişmez.

Bunun nedenini anlamak için önce sakal, bıyık ve favorilerin ortaya çıkma nedenini anlamak gerekir.

Testosteron

Lise biyoloji derslerinden hatırlayacağınız gibi erkekliğe özgü değişimler testosteron, kadınlığa özgü olanlar ise östrojen hormonundan kaynaklanır. Yirmili yaşların başında hatta sonlarına doğru halen yüzünde kıllar belirmeyen erkeklerin bu durumuna testosteron hormonu seviyesinin düşük olmasının neden olduğu düşünülür. Fakat bu tam olarak doğru değildir. Çünkü aslında çok küçük bir azınlığın dışında erkeklerin büyük bölümünün testosteron seviyesi aynıdır. Ancak genlerin testosterona verdiği tepki kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Testosterondan sentezlenen molekül dihidrotestosteron (DHT) ciltteki reseptörlere bağlandığında kıllar gelişmeye başlar. Kılların gelişimini belirleyen testosteronun kendisi değil, ciltteki reseptörlerin bu hormona verdiği tepkidir. Reseptörlerin hassasiyeti ise genlerle aktarılan bir özelliktir. Bir başka deyişle sakalsız bir babanın oğulları sakalsız olma eğilimi gösterir. Ancak bildiğiniz gibi genlerde meydana gelen mutasyonlar rastgele gerçekleşen, tahmin edilmez değişimlerdir. Bu yüzden sakalsız bir babanın gür sakallı bir oğlu olması da mümkündür.

Ne yapılabilir?

Eğer beklendiği gibi yüz bölgesinde kıllar görülmeyen genç erkeklerin öncelikle alopesi (saç kıran) hastası olmadığından emin olmak gerekir. Alopesi hastalarında yüz bölgesinde kıl gelişimi olmaz veya çok zayıf olur.

Son derece nadir olarak görülen bu hastalığın sebebi bağışıklık sisteminin kıl köklerine saldırmasıdır. Hasar kalıcı değildir, bu nedenle teşhis önemlidir. Çünkü dermatolojik ilaçlarla tedavi edilmesi mümkündür.

Bir başka sebep ise demir eksikliği olabilir. Demir eksiliği ve anemi de sakal gelişimini engelleyebilir. Beslenmeye özen gösterme, yeterince uyuma, stresten uzak durma ve demir takviyesi ile sorun kolaylıkla çözümlenebilir.

Son yapılan araştırmalar, sakalların çıkmasını sağlayan DHT hassasiyetinin erken yaşlarda saçların dökülmesi ihtimalini güçlendirdiğini göstermiştir. Yani lisenin ilk yıllarına gür sakallarıyla maskulen görünümün tadını çıkaran genç erkekler, saç dökülmesi sorunu ile daha erken yaşlarda karşılaşırlar. Oysa geç ergenliğe giren, ince sakallı erkekler, saç dökülmesi sorunundan daha az muzdarip olurlar.

Bu yüzden gençliğinde gür sakalları ile havalı maskulen bir görünüşe sahip olanlar, erken yaşlarında Jack Nicholson gibi daha geniş bir alına sahip olabilirler.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar