Henüz bir işaret belirmediği halde olumsuz bir gelişmenin beklenmesi durumuna, “fırtına öncesi sessizlik” denilir. Peki acaba bu deyişin bilimsel bir dayanağı var mı?

Fırtına Öncesinde Bir Sessizlik ve Durgunluk Olduğu Doğru mu?

Bu sorunun yanıtı bazen evet bazen hayırdır. Fırtına öncesinde bazen havada bir sakinlik ve durgunluk ortaya çıkar. Ancak bazen de gök gürlemesi ve bulutların bir araya toplanması gibi işaretler yaklaşmakta olan fırtınayı belli eder.

Fırtına öncesi durum yaklaşmakta olan fırtınanın türüne göre farklılık gösterir. Küçük fırtınalar yaklaşırken biraz rüzgar ve kara bulutlar görülebilir. Söz konusu olan bir kasırga ise yaprakların uçuşması, ağaç dallarının hışırdaması gibi işaretlerin yanı sıra aniden ortaya çıkan gök gürültüleri ve gök gürültülü sağanak yağışlar görülebilir ya da tam tersine hava yaprağı bile kıpırdatmayacak kadar durgun olabilir.

Fırtına Öncesinde Hava Neden Durgunlaşır?

Fırtınanın büyümesi için ılık ve nemli havanın varlığı gereklidir. Fırtına hareket yönü de dahil olmak üzere dört bir yanından ılık ve nemli havayı kendine çeker. Fırtınanın içine çekilen ılık ve nemli hava adeta fırtınanın yakıtı görevini görür. Havanın fırtına sisteminin içine çekilmesi basıncın düşmesine yol açar. Düşen basınç, nemli havayı fırtına sisteminin tepesine taşır. Tepeye varan nemli ve ılık hava, fırtınanın dalgalanan kollarına doğru savrulur. Nemli ve ılık hava, bulutların arasındaki yolculuğunu tamamladığında alçalmaya başlar ve daha sıcak ve kuru bir hal alır. Bölgeyi tamamen kaplayan ılık ve kuru hava, son derece durağan bir yapı sergiler. Fırtına başlamadan hemen önce havadaki tedirgin edici derece durağanlığın sebebi işte havayı kaplayan bu kuru ve ılık havadır.

Bu açıklamalar, fırtınanın hemen öncesinde neden bir sessizlik olduğunu açıklar ancak fırtınalar her zaman bu şekilde ortaya çıkmadığından, bir fırtınanın yaklaşıp yaklaşmadığını anlamak için havaya bakmak yerine hava tahmin raporuna güvenmek gerekir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar