Gotik ve Romanesk arasında pek çok benzerlik ve pek çok farklılık vardır: Romanesk mimari, 9. ve 12. yüzyıllar arasında yaygınlaşmış, Bizans ve Roma stillerinin birbirini etkilemesi ile doğmuştur. Romanesk terimi, 1800’lerde, klasik Roma kemerine benzeyen silindirik tonozlu (barrel vault) yapılardan yola çıkarak türetilmiştir.

italya’nın Toskaca şehrindeki Pisa kentinde yer alan Pisa Katedrali-Romanesk!
İtalya’nın Milan şehrindeki Duomo Katedrali-Gotik!

Gotik mimari ise 12. yüzyılın ortalarında kadar geri gider. Yani Romanesk’ten daha yeni bir stildir. Cennet çağrışımı uyandıracak kiliseler, katedraller inşa etme çabası Gotik mimarinin çıkış noktası olmuştur. Gotik yapılar; ferah, aydınlık, ışıltılı, canlı ve renklidir.

Farklılıklar

  • Romanesk mimaride geniş iç mekanlar, silindirik tonozlar, kalın duvarlar, kemerli kapılar ve pencereler; Gotik mimari de ise ihtişam, ferahlık ve renklilik öne çıkar.
Romanesk yapılarda yarım daire kemerler, Gotik mimaride ise sivri kemerler kullanılmıştır.
  • Romanesk yapılar, yükseklik konusunda Gotik yapılara kıyasla mütevazıdır. Daha eski bir stil olan Romenesk mimari döneminde, duvarların ağırlığını taşıyacak mimari teknikler, henüz yeterince gelişmediğinden Romenesk tarzdaki yapılar, daha geniş ancak daha alçaktır. Gotik katedraller ise yapıldıkları dönemde genellikle şehrin en yüksek yapıları oldular.
Romanesk yapılarda duvarların ağırlığını taşımak için bol bol sütün kullanılmıştır.
  • Romanesk yapıların yekpare, ağır ve kalın duvarları vardır. Duvarların ve kubbenin yükünü hafifletmek için payandalar (destekleyici ayak) kullanılır. Dış duvarlar payandalara dayandığından pencere yapmak güçtür. Bu yüzden pencereler genellikle yüksek kısımlarda, boyutları küçük, çerçeveleri kalın olur. Bu da iç mekanları loş ve kasvetli yapar.

    Romanesk mimaride pencere
  • Gotik döneme gelindiğinde uçan payandalar keşfedilmiştir. Bu sayede yapıların iskeleti incelemiş ve büyük pencereler yapabilme imkânı doğmuştur. Cennet temalı iç mekanlar böylece bol ışıkla aydınlatılmış, pencerelerde kullanılan renkli vitraylı camlar iç mekân ambiyansını renkli ve ferah kılmıştır.
Uçan payandalar (destekleyici ayaklar)
  • Gotik yapılarda gökyüzünü kucaklayan ışıl ışıl bir atmosfer hakimdir, kulelerde yuvarlak süslü pencereler dikkat çeker. Öte yandan Romanesk yapıların birçoğu (savunma amaçlı da kullanıldığından) penceresiz kör kulelere sahiptir.
Gotik mimaride tavan ve pencereler

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar