Aynı şehirde yaşayan üç kanun kaçağı Aziz, Suzan ve Lemi, günün birinde yaşadıkları şehrin üçüne dar geldiğini anlarlar. Hangi iki kişinin şehri terk edeceği konusunda anlaşmaya varamayınca, düello yapmaya karar verirler.

Düeollonun kuralları basittir. Her biri sıra ile ateş edecektir. Herkes kendi sırasında, istediği kişiyi seçmekte özgürdür. Ayakta tek bir kişi kalana kadar düello devam edecektir.

Aziz mükemmel bir silahşördür. Hiçbir atışını kaçırmaz. Suzan ise Aziz kadar iyi olmasa da iyi bir silahşördür ve atışlarının isabet oranı % 70’tir. Lemi ise aralarındaki en kötü silahşördür, atışlarının isabet oranı sadece %30’dur.

Kanun kaçakları birbirlerini tanıdıkları ve Lemi’nin atış konusunda en zayıf silahşör olduğunu bildiklerinden, atış sırası önceliğini Lemi’ye vermenin adil olduğuna karar verirler.

Lemi bu düelloya girerek hata yaptığını anlamıştır. Lemi’nin bu düellodan hayatta kalarak çıkması mümkün müdür?

Oyun Teorisi Analizi

En kötü atıcı olan Lemi, atış önceliğini kullanırken, ilk hedefinin hangi silahşör olması gerektiğine karar vermek için düşünmeye başlar!

Lemi’nin iki seçeneği vardır:

Diyelim ki Suzan’ı seçti. Ve diyelim ki öldürdü. Bu defa sıra hiçbir atışını kaçırmayan Aziz’e geçecek ve Lemi kesinlikle ölecektir. O zaman Suzan’ı seçmek demek, neredeyse “ölüm” demektir.

Eğer Aziz’i seçer ve öldürürse, bu defa atış sırası Suzan’a geçecek ve Lemi, Suzan’ın kurşunu ile ölecektir. Çünkü Suzan’ın atış isabeti %70’tir. Suzan, ilk atışta Lemi’yi vuramasa bile Lemi’nin %30 isabet ortalaması ile Suzan’ı öldürmesi çok düşük bir ihtimaldir. Yani Aziz’i seçmek büyük ihtimalle “ölüm” anlamına gelecektir.

Birinci seçenek gerçekten çok “kötü”dür ama ikinci seçenek de pek parlak değildir, Peki üçüncü bir seçenek daha olamaz mı?

Gerçekte Lemi’nin uygulayabileceği en iyi strateji, ilk atışını havaya yapmasıdır. Bu durumda Suzan, kendi sırasında Aziz’e ateş edecektir. Çünkü Suzan için Aziz, Lemi’den çok daha tehlikeli bir rakiptir.

Eğer Suzan, Aziz’i ilk atışında öldürebilirse, atış sırası Lemi’e geçecektir. Bu da Suzan ve Lemi arasındaki düelloda ilk atış sırasının, Suzan’a ait olmasından çok daha avantajlıdır.

Eğer Suzan, Aziz’i öldüremezse, bu durumda atış hakkı Aziz’e geçecek ve Aziz de atış hakkını Suzan’ı vurmak için kullanacaktır. Sonuçta Aziz veya Suzan’dan biri vurulana kadar, bu ikisi birbirini hedef alacak, ne zaman ki iki kişiden biri vurulursa, ayakta kalan kişiye ateş etme önceliği Lemi’nin olacaktır.

Yani sonuç olarak; her halükarda Lemi’nin ilk atışını kasıtlı olarak kaçırması doğrudur!

Ne ders çıkardık?

Eğer büyük bir denizde küçük bir balık gibi hissediyorsak, en doğru strateji geri çekilmek ve büyük balıkların birbiri ile mücadele ederek, birbirlerini zayıflatmalarını beklemektir. Çünkü güçlü liderlik adayları, bazen birbirlerini öylesine zayıflatırlar ki avantaj küçük balığa geçer. Doğru stratejiyi uygulamak, Lemi’nin hayatta kalmasını garanti etmemiştir ama oyuna girmeden önce büyük balıkların birbiri ile dövüşmesini beklemek, hayatta kalma şansını artırmıştır.

Başka neler öğrendik?

Büyük balık olmak gerçek bir dezavantajdır!– Bu senaryoda, en iyi silahşör olmasına rağmen hayatta kalma ihtimali en düşük kanun kaçağı Aziz’dir. En büyük balık olmak, Aziz’in hayatta kalmasını garanti edemediği gibi onu en büyük hedef haline getirmiştir.

Potansiyelin sağladığı avantajlarından vaz geçmek yanlıştır!- Eğer Aziz kendi rızası ile atış önceliği hakkını vermemiş olsaydı, hayatta kalma ihtimali daha yüksek olacaktır. Büyük balık olduğumuz durumda, potansiyel avantajlarınızdan vaz geçmemeliyiz.

Gireceğin savaşları iyi seç!- Lemi doğru stratejileri uygulasa da büyük ihtimalle bu savaştan sağ kurtulamayacaktır. En akıllıca olan, kaybetme ihtimali yüksek olan savaşlara girmemektir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar