Böcekler de dahil olmak üzere hiçbir hayvana zarar vermeyen insanlar bile konu sivrisinekler olduğunda çok acımasız olabiliyor. Çünkü sivrisinekler bulaşıcı hastalık taşıma potansiyelleri nedeni ile insanoğlu için en tehlikeli hayvanlar sıralamasının başında yer alıyor; ısırdıkları bölgelerde çıldırtıcı kaşıntılara ve cilt tahrişlerine neden oluyor ve bütün bunları yaparken kulağımızın  dibinde vızıldayarak sinirlerimizi bozuyorlar. Hatta bazılarımızı nedense diğer insanlara göre daha çok ısırıyorlar. Gezegeni domine eden tür olmamıza ve onlara karşı top yekûn mücadele etmemize rağmen sivrisinekler nesillerini devam ettirmeyi başarıyorlar.

Bir keresinde lavabonun içine konmuş bir sivrisinek görmüş, musluğu açarak kendisinden kurtulmaya çalışmıştım. Ancak birkaç dakika sonra yeniden bir vızıldama duydum. Başımı kaldırdığımda havada salınmakta olan sivrisineği gördüm. Bu sinek acaba az önce sonsuzluğa uğurladığımı sandığım sinek miydi? Bir canlının bedeninden kat kat büyük bir kütleye sahip su taarruzundan kurtulmuş olması aklıma yatmadı. Ancak öte yandan böyle bir durumda ölecek olsalar yağan ilk yağmurda çoğunun ölmesi gerekmez mi diye düşündüm. Eğer güçlü bir yağmur yağdığında bölgede yaşayan sivrisineklerin çoğu ölüyorsa bu durumda nesillerini devam ettirmeyi nasıl başarıyorlar?

Neyse ki bunu tek merak eden ben değilmişim. Profesör David Hu, konu ile ilgili bir deney kurgulamış ve bu soruların yanıtlarını bulmuş. Deneyin sonuçlarını öğrenmek isterseniz okumaya devam edin.

Yağmur bizim boyutumuzdaki canlılar için pek sorun değil, en fazla ıslanıyoruz ama peki ya minicik bir sivrisinek yağmur damlaları altında neler yaşar dersiniz?

Sivrisinekler Yağmuru Sever mi?

Tahmin etmiş olacağınız gibi sivrisinekler yağmuru sevmez. Bunun nedeni ortalama bir sivrisineğin boyutunun ortalama bir yağmur damlasının boyutundan 50 kat daha küçük olmasıdır. Yani bir insan için bir otobüs ne kadar büyükse bir sivrisinek için bir yağmur damlası o kadar büyüktür.

Sivrisinekler Yağmur Damlaları ile Nasıl Başa Çıkar?

Profesör David Hu, sivrisineklerin bu durumla nasıl başa çıktığını anlamak için bir deney tasarlamıştır. 2012 yılında gerçekleştirdiği deneyde, gelişmiş bir kamera kullanmıştır. Normal kameralar, saniyede 24 fotoğraf karesi çeker ancak David Hu saniyede 4 bin ila 6 bin kare kaydetme hızına sahip bir kamera kullanmıştır.

Sivrisineklerin yağmur altında nasıl davrandıklarını yavaşlatılmış bir şekilde gözlemleme fırsatı sunan bu gelişmiş kamera görüntüleri sayesinde sivrisineklerin yağmur damlalarından kaçmak zorunda olmadıkları anlaşılmıştır. Su damlasının sivrisineğin vücudunun merkezinden birazcık uzağa düşmesi durumunda damlanın altı farklı yöne saçıldığı ve böylece etkisinin azaldığı görülmüştür. Yağmur damlası sivrisineği, tıpkı bir geminin fırtınaya yakalanması gibi yuvarlayıp, savurabilir ama onun bundan kurtulması saniyenin yüzde biri kadar kısa bir zaman alır.

Sivrisinek son derece küçük bir canlı olduğundan yağmur damlasının hareketine karşı direnç gösteremez. Yağmur damlası eğer sivrisineğin iki kanadının tam ortasına çarparsa damlanın hareketi kesintiye uğramadan sürer ve sivrisinek yer çekiminin etkisi ile artan bir hızla yere doğru sürüklenir.

Hu, yerçekiminin 300 kat artması durumunda bile sivrisineğin sağ salim kurtulabileceğini tespit etmiştir. Bunu daha iyi anlamak için; sıradan bir pilotun 8 Gs’de (yerçekiminin 8 kat güçlü olması) rahatsız hissettiğini ve bir insanın hayatta kalma rekorunun otomobil yarışçısı Kenny Bräck’in maruz kaldığı 214 Gs olduğunu söyleyebiliriz.

Bunun yanı sıra sivrisineklerin hem başları hem de bedenleri çok serttir. Bir yağmur damlası sivrisineğin kanatlarının ortasına çarptığında dahi vücudunun su geçirmez yapısı sayesinde sivrisinek bu durumdan kolayca kurtulabilir. Yani özetle sivrisinekler için yağmura yakalanmak rahatsız edici olmakla birlikte ölümcül bir risk kesinlikle değildir.

Sivrisineğin yağmur damlası ile karşılaşmasını ağır çekimde izlemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar