Yürürken ellerimizi sallamamızın nedenini hiç merak ettiniz mi? Eğer dikkatimizi verir, ellerimizi sallamamaya çalışırsak bunu rahatlıkla yapabileceğimizi biliriz ama dikkatimiz dağıldığında, doğal olarak kollarımız yeniden sallanmaya başlar. Bugüne kadar yürürken kollarımızı sallamamızın ardındaki gerçeğin, evrimimizin erken dönemlerinde dört ayağımız üzerinde yürüdüğümüz zamanlardan kalan bir alışkanlık olduğu düşünülüyordu ancak son yapılan araştırmalar konuyu farklı bir açıdan aydınlatmıştır.

Yürürken kollarımızı sallamamıza yol açan şey nedir?

Bu sorunun cevabını “Biyomekanizim!”de bulabiliriz.

Michigan Üniversitesi’nden biyomekanik mühendisler tarafından yapılan çalışmada, yürürken kollarımızı sallama davranışımızın, iki bacak üzerinde yürüme sürecinin bir parçası olduğu anlaşılmıştır. Araştırmaya göre, yürüme hareketinin en ekonomik biçimi, ellerin sallanmasının eşlik ettiği biçimdir. Yürürken ellerin sallanması sayesinde kaslar daha az zorlanır. Yapılan deneylerde kolların sallanmaması durumunda harcanan eforun arttığı, yürümenin güçleştiği görülmüştür. Üstelik kolların işin içine girmesi ile hız %20 oranında artarken, harcanan enerji azalmaktadır.

Vücudu basit bir sarkaç olarak düşünün. Yürüme hareketi, kolların tıpkı bir sarkaç gibi istemsizce salınmasına yol açar. Bu da kaslarımızın çok az miktarda bir enerji harcaması ile hareketi kontrol edebilir hale gelmemizi sağlar.

Aslında yürürken kolların sallanması, bacakların işini de kolaylaştırır. Bacaklarımızın zemine uyguladığı güç, kolların salınımı sayesinde %63 oranında artar. Bu da normal yürüyüşümüz için harcadığımız eforun önemli ölçüde azalmasını sağlar.

Kollarımızı bacaklarımızla senkronizasyon içinde hareket ettirmek, yani sol kolumuzla sol ayağımızı aynı anda hareket ettirmek, vücudumuz için çok daha zordur. Bu şekilde yürüdüğümüzde normal yürüyüşümüzden %26 oranında daha fazla enerji harcarız.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar