Doğal olan şeylerin ‘iyi’, doğal olmayanlarınsa ‘kötü’ olduğunu iddia etmek, sık yapılan  safsata türlerinden biridir.  “Doğalsa iyidir safsatası” birçok tartışmada önemli rol oynar. Bu safsata türünü tanımak; hem bu akıl yürütme hatasına düşmemize engel olacak, hem de tartışmalar sırasında bu tip argümanların çürütmemize yardımcı olacaktır.

Safsata Nedir?

Safsata, kelimesi halk arasında “asılsız söz”, “saçma söz” gibi manalarda kullanılır ancak bilimsel anlamı, akıl yürütme sırasında meydana gelen mantık hatasıdır. Başka bir deyişle safsata, bir gidiş yolu hatasıdır. Hepimiz, sıklıkla bilerek veya bilmeyerek safsata yaparız. Safsataları tanımlamak, bu tuzaktan uzak durmanın en önemli yoludur. Safsatalar temelde iki gruba ayrılırlar: Biçimsel(formal) ve serbest(informal).

Doğalsa iyidir safsatasını anlamak!

X doğaldır (ve doğal olan iyidir), o halde X iyidir.

Örneğin;

Bitkisel ilaçlar doğaldır, bu yüzden bitkisel ilaçlar iyidir.

Bunun tam tersini örnek olarak verebiliriz:

Y doğal değildir (ve doğal olmayanlar kötüdür) bu yüzden Y kötüdür.

Örneğin,

Antibiyotik doğal değildir, bu yüzden kötüdür.

Gördüğünüz gibi argümanın nedensellik bağında derin bir boşluk vardır. Serbest (informal) bir safsata türü olan “doğalsa iyidir” safsatasında temel yanılgı, içeriğin sonucu desteklemekten uzak olmasıdır.

Doğalsa iyidir safsatası ile mücadele etmek!

Bu argümanla mücadele ederken iki temel unsur üzerinde durulmalıdır: Birincisi ‘doğal olan’ın anlamını açıklama zorluğu, ikincisi ise ‘doğal olan’ın her daim iyi olmaması. Öncelikle yapılması gereken kusurlardan birini belirlemektir. Eğer gerekirse ikinci kusura geçebilirsiniz. (Bütün kusurları ardı ardına sıralamak doğru değildir bu tavır tartışmayı yeni açmazlara sürükleyebilir.)

‘Doğal olan’ı tanımlamanın zorluğu!

Aslında herhangi bir şeyi ‘doğal’ olarak sınıflandırmanın kesin bir yolu yoktur. Hatta kendi belirlediğiniz standartlara göre bile bunu yapamazsınız. Bununla birlikte bu sorunun örtbas edilmesi için uydurulmuş olan “kimyasallar” kelimesinin de tanımını yapmak imkansızdır. “Kimyasallar” kelimesi ile doğal olmayan ve insan sağlığı için zararlı olan maddeler kast edilmektedir. Oysa ki örneğin amonyak doğaldır ve aynı zamanda kimyasaldır. Kaldı ki yemek tuzu bile kimyasal sıfatı ile anılabilecek bir maddedir.

Bu safsata tipini kullanan bir tartışmacı ile karşılaştığınızda, tartışmacıdan “doğal olan”ı tanımlamasını istemek ve ardından tanımlamasına uygun olarak “doğal olan” sınıfına giren örnekler vererek, aslında tanımlamanın doğal olmayan örneklere vardığını gösterebilirsiniz.

Yapabileceğiniz bir diğer şey, doğal olmadığını düşünülen bazı şeylerin aslında düşündüklerinden daha doğal olduklarına işaret etmek olacaktır. Örneğin, antibiyotikler küflerden üretilmiştir ve bugün bitkiler birçok antimikrobiyal ilaç için bir kaynak olarak kullanılmaktadır.

Üstelik, “doğal olan”ın tanımının sosyal hayattaki anlamı da zamana göre değişmektedir. Ataerkil aile yapısının hakim olduğu dünyada “doğal” kabul edilenler ile demokratik düzende “doğal” kabul edilenlerin farklarına dikkat çekebilirsiniz.

“Doğal olan” her zaman iyi değildir.

“Siyanür de doğaldır (kiraz, elma ve şeftali köklerinde bulunur) bu nedenle tabii ki her “doğal” olan insan sağlığı için iyi değildir.”

“Otomobiller ve uçaklar ise doğal değildir, bu yüzden onları kullanmayı bırakmalı mıyız?”

Bir diğer dramatik örnek ise Steve Jobs’ın, kanser tedavisinde “doğal” ilaçlara güvenmesi, muhtemelen bu güvenin onun hayatına mal olmasıdır.

Geri tepme etkisi (back fire effect)’ni bertaraf etmek!

“Doğalsa iyidir.” argümanı ile mücadele ederken, bilişsel bir önyargı olan “geri tepme etkisini” aklımızda tutmamız gerekir. İnançları ile çelişen gerçeklerle karşılaşan insanların “geri tepme etkisi’ne kapılarak, inançlarını değiştirmek yerine, onlara daha sıkı sarılma eğilimi göstermelerine sıklıkla rastlanır. “Doğal olan”ın kusurlarını belirttiğinizde, bu etki hasıl olursa, insanlar hatalı inançlarına daha da sarılabilirler. Bu etkiyi önlemenin tek yolu çatışmacı bir tutum izlemekten kaçınmaktır.

Karşınızdaki kişinin “doğal olan” her şeyin iyi olmadığını, anlamasını istiyorsanız, bunu doğrudan söylemek yerine, kişinin kendisinin bu sonuca varmasına fırsat tanımalısınız. Örneğin bitki temelli ilaçların doğal olması nedeni ile iyi olduğunu düşünen kişiye, siyanürün de bitki esaslı ve doğal olduğunu hatırlatabilirsiniz.

Çatışmacı bir tavır sergilemekten ziyade, kişi ile aynı yönden baktığınızı belirtecek, “Neden böyle düşündüğünü anlıyorum ama doğal oldukları halde, insan sağlığını tehdit edebilecek maddeler olup olmadığından emin olmamız gerekmez mi?” vb. yaklaşmak çözüme yaklaşmanızda yardımcı olacaktır.

Kendi düşüncelerinize de “Doğalsa iyidir!” argümanı ile mücadele yöntemlerini uygulayın!

Bu sık rastlanan yanılgıya bizzat siz de düşüyor olabilirsiniz. Bunu anlamanın tek yolu kendi akıl yürütmenize de eleştirel bir tarzda yeniden bakmaktır. Yukarıda başkalarının argümanları ile mücadele ederken önerilen teknikleri, bizzat kendi akıl yürütmenize uygulayabilirsiniz. Bu sayede daha rasyonel bir bakış açısına sahip olabilir ve daha bilinçli kararlar alabilirsiniz.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar